Baş örtüsü yani tesettür halk arasındaki adı ile kapalılık gizlenmek, örtünmek, namahremin bakışlarından kendini korumaktır. Tesettür tamamen kadınları ve kızları koruma amacı ile farz kılındığı bilinmektedir. Ancak birçok dar bakışlı insanlar tesettürün cahiliye devri olduğunu söyleyerek insanların beynini bulandırmaya çalışmaktadır. İslam’da tesettür Kur an-ı Kerim’deki ayetlerle, sünnetlerle ve Peygamberin (s.a.v) hadis-i şerifleriyle sabittir.

Son yıllarda İslamiyet’e zarar vermek için  kadınlar ve kızlar hedef alınmakta kafaları karıştırılmak için moda denilen zihniyet empoze edilmeye çalışılmaktadır. Bunun neticesinde baş örtüsü kullanılma amacından çıkmakta hatta o amacı yalanlarcasına kadınlar daha çok dikkat çekmektedir.

Ancak tesettür moda değil İslami yaşam şeklinin  bir sembolü niteliğindedir. Allah u Teala’nın kadınları korumak için farz kıldığı Peygamberin (s.a.v) ölçütlerini açıkladığı tesettür gösteriş amacı ile kullanılmamalıdır. Ayrıca tesettür bilindiğinin ve empoze edilmeye çalışılanın aksine sadece kadına değil erkeğe de farzdır. Sadece erkeklerin vücutları dikkat çekici yaratılmadığı için mahremiyet yerini yani diz ile göbek arasını kapatması yeterlidir.

Ancak bir bayan Allah u Teala’nın lütfettiği güzelliğini ve dikkat çeken vücut yapısını korumak için tüm vücudunu örtmelidir. Kadının tesettürü nasıl ve kime karşı uygulaması gerektiği şu ayette anlatılmıştır: “Mümin kadınlara söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynetlerini açmasınlar, bunlardan görünen kısım müstesna, Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapayacak surette) koysunlar ziynet (mahal)’lerini kendi kocalarından yahut kendi babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut kendi oğullarından, yahut kocalarının oğullarından, yahut kendi biraderlerinden, yahut kendi biraderlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut kendi kadınlarından, yahut kendi ellerindeki memlukeler (cariyeler) den, yahut erkeklerden yana ihtiyacı olmayan hizmetçilerden, yahut henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler.

Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Hepiniz Allah’a tevbe edin ey mü’minler, Ta ki korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız.” açıkça anlatılmıştır. Bunun gibi birçok ayette tesettür konusu anlatılarak farz kılınmıştır. İslam’da zorlama ile ibadet yaptırılmasına izin verilmediği gibi tesettürü de uygulamak insanların inisiyatifindedir. ancak uygulandığında da ayetler ve Peygamberin (s.a.v) sünnetlerine riayet edilmelidir.

İslam’da tesettür genel anlamıyla el ve yüz dışında kalan vücudunu kadınların uygun örtülerle ötmesidir. Kadın el ve yüzü dışında saçlarını içine alarak bütün vücudunu örtecek istediği elbiseyi giyebilir ancak giyilen elbisenin dar yani vücut hatlarını belli eden bir kıyafet olmaması gerekmektedir.

Vücutlarını belli olacak şekilde giyinmeyi Peygamber (s.a.v) bir hadis-i şerifinde giyinik çıplaklar diyerek yasak ve uygun olmadığını belirtmiştir. Ayrıca elbiselerin şeffaf ve ince olmaması gerekmektedir. Bundan kasıt tenin görünmemesidir.

Yani elbise ince ancak kadının tenini belli etmiyor bu elbise tabi ki de giyilebilir. Peygamber (s.a.v) asla kafirlere benzememiş ve onlar saçını uzatsa kestirmiş kestirse uzatmıştır. Asla onların kıyafetlerine benzeyen kıyafetler giymemiştir. Bu yüzden giyinilen kıyafetlerin bir Amerikalı veya Alman ile yan yana gelindiğinde İslami farkını göstermesi gerekmektedir.

Giyinilen kıyafetler yerleri süpürmemeli yani kibir maksadı taşımamalıdır. Bir Müslüman’ın kıyafeti daima temiz, sade ve güzel olmalıdır.  Asla başka erkeklerin dikkatini çekecek sizler 100 metre uzaktayken bile fark ettirecek renklerde ve şatafatlı süslerle bezeli kıyafetler tercih edilmemelidir. Kadını erkeğe erkeği kadına benzeten kıyafetlerden uzak durulmalıdır.

İslam dini hoşgörü ve paylaşmayı temel aldığı gibi İslam’da tesettür de bunları yansıtmalıdır. Vücudumuzu belli edecek, dikkat çekecek ve kibir yansıtacak kıyafetlerden uzak durulmalıdır. İslam bu ölçütleri koyarak insanları hoşgörülü ve özentilikten uzak bir hayata yönlendirmektedir.

İslamda Başörtü Takmak Farz Mıdır?

Eski çağlardan beri, bayanlarda başörtüsü çok önemlidir. Örtünmek tarih boyunca vazgeçilmez bir gelenektir. Peygamberimiz zamanında, bir kadınla konuşulurken, kadın kim olduğu tanınmayacak şekilde örtünüyordu. O dönemlerde örtünmek bir tür özgürlüktü. Açık giyinmek ise cariyeliğin simgesiydi. Nur suresinin 31. Ayetinde der ki: “Baş örtülerini yakalarının (gerdanlarının) üzerine indirsinler.” İslamda başörtüsü farz mıdır? sorusuna yanıt olarak gelen bu ayetin anlamı açıktır. Bayanların sadece saç değil, boyunlarını da örtmeleri farzdır.

İslamda başörtüsü farz mıdır? Evet farzdır. Bu konuda söylenen ayetlerde erkeklere de yer verilmiştir. Yine Nur Suresi’nin 30 ayetinde ; “Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar” denmektedir. Örtünmek emri Allah-u Teala’nın kullarına sağladığı bir rahmettir. Çünkü Allah bizim kötü durumlara düşmemizi istememektedir. Sürekli bakılan şeyin cazibesi ve güzelliği zamanla önemini kaybeder ve ilgi duyulmaz, görülmez hale gelir. Örtünmek yoluyla bayanlar rahatsız edici bakışlardan korunmuş olur. Erkeklerin de gönül gözlerinin bozulmamasına yardımcı olur.

Başörtüsü İslam’ın  şartları arasında değildir ancak Kuran’ın açık emri durumundadır. Peygamber S.A.V zamanında peygamberimizin eşleri, müminlerin annesi konumundaydılar. Bu yüzden peygamberimizden sonra onun eşleriyle evlenmek haram kılınmıştır. İslamda baş örtüsü farz mıdır sorusu bu konuda güçlülük kazanır.